İndigo Çocuk Tipleri
1. Olağan üstü bir enerjiye sahiptirler
2. Herkesi hayrete düşüren bir konuşma yetenekleri vardır ( büyümüşte küçülmüş gibi)
3. Çok zekidirler lQ ve EQ leri yüksektir. Ancak ben zihinsel özürlü çocuklar içerisinde de insanı şaşırtan özellikleri EQ leri yüksek çocuklarda gördüm.
4. Son derece sevimli ve insanın ilk görüşte ilgisini çeken bir enerjileri vardır.
5. Sezgisel davranışları çok yüksektir
6. Güzel sanatlara ilgileri çok fazladır
7. Otorite ile kesin problemleri vardır ve kendi üzerlerinde bir otorite tanımazlar, bir kıral veya kıraliçe gibi davranırlar.
8 Okul sorunlu olanlar azımsanmayacak kadar fazladır
9. Son derece inatçıdırlar, katı kuralları reddederler
10. Bir çocuktan beklenmeyecek kadar cesurdurlar
11. Çok acelecidirler. Kuyruklarda beklemek onları fevkalade sıkar
12 Yaşlılar gibi derin derin bir düşünme tarzları vardır. Kendilerine çocuk muamelesi yapılmasından hoşlanmazlar
13 Belirlenmiş ve çok tekrar gerektiren ödevleri yapmakta sıkılırlar ( şu tümceyi üç sayfa yaz gibi)
14 Evde ve okulda yeri gelen bir konuya büyüklerin yada öğretmenin izni olmadan pat diye girebilirler
15 Genellikle yumuşak bir tavır sergilerler, küskünlükleri de çok çabuk geçer. Bu nedenle onlara verilecek en önemli ceza onlarla küskün durmaktır
16 Kendilerini anlamayana aptal muamelesi yaparlar
17 İş birliği ve yardımlaşmayı çok severler, "şunu getir" "bunu getir" gibi emirler vermektense "bana yardım edersen çok sevinirim" derseniz, onların hem yardımınıza koştuklarını hemde çok mutlu olduklarını göreceksiniz
18 Deney gerektiren işleri yapmaktan çok zevk alırlar
19 Olayların nedenini bilmekte ısrarcıdırlar, mantıksız buldukları örf adet ve yasalara uymayı ret ederler
20 Tepeden inme baskıcı sözlere çok kızarlar.( Tanrı seni taş yapar, ya da Baban gelince görürsün gibi)
21. Lüks'e fazla düşkün değillerdir.
22 Cinsel konulara ilgileri çoktur
23 Psişik ya da spritüel konularda yetenekli olabilirler (durugörü, duruişiti v.s)
24 Büyük şahsiyetlerden yada spritüel kişilerden bahsedildiğinde saygı ile dinlerler (Atatürk,Mevlana,Yunus gibi)
25 Tanrı ile, var oluşla ilgili çok sık soru sorarlar
26 İçlerinde özellikle küçük yaşlarda vizyon gördüklerinden söz edebilirler, ancak büyüklerin onların bu yanına yeterince ilgi göstermemeleri nedeni ile büyüdükçe bu yeteneklerini kayıp edebilirler
27 Bazıları çok hızlı ve esprili konuştuğu gibi, bazılarıda çok yavaş ve az konuşmayı tercih ederler
28 Bazıları cesurca büyük sorumluluklar almaktan çekinmezler, içten inandıkları konularda esnek davranırlar
29 Okulda yada evde öğretmenden veya büyüklerinden daha iyi bir metod ile probleme çözüm getirebilirler
30 Diğer kişilere karşı empatileri yüksektir
31 Yalanci, içten pazarlıklı olanlara karşı hem itimatsızlık gösterir, hemde onları alaya alırlar
32 Onlar genelde çok merhametlidir. Düşkünlere, yoksullara, yaşlılara, çocuklara yardım etmekten büyük zevk alırlar, hatta hayatları pahasına korurlar
33 Aralarında az da olsa zihin özürlülerde olabilir.Ancak onları EQ lerinin yüksekliğinden tanıyabilirsiniz.
34 En geri zekalıları bile o müthiş yetenekleri ile alaya alındıklarında sizi rezil edebilirler
35 Genellikle bir işe başlamakta güçlük çekerler, sevdikleri işi ve zamanını bulduklarında ise üç işi birden yapabilirler ( örnek; aynı anda zihinden matematik yaparken Tv.deki çizgi filmi izleyebilirler..)
İndigo Tipleri:
1. İnsancıl olanlar
2. Kavramcı olanlar
3. Sanatçı olanlar
4. Boyutlar arası olanlar
İnsancıl olanlar:
İndigoların içerisinde en çok görülenlerdir. Kitlelere en çok hizmet verecek olan tipler de bunlardır. Onlar, yarının doktorları, öğretmenleri, siyasetçileri, avukatları ve işadamlarıdırlar. Onları tanımak diğerlerine göre çok daha kolaydır. Yeni bir topluluğa girdikleri zaman, oradaki her şahsı sanki daha önceden tanıyorlarmış gibi samimi bir hava içerisinde hiç yabancılık çekmeden herkesle kısa sürede ahbaplık kurarlar. Yani oldukça sosyaldirler, sevecendirler, dost canlısıdırlar, çok güçlü fikirlere sahiptirler. Psikolojik yönden telaşlı ve acelecidirler. Aceleci oldukları için de sık sık sakarlıkları görülebilir. Açık bir değimle frene basmayı unutup duvara çarpan tiplerdir. Küçük olanlar anne ve babalarından çok oyuncak isterler, sonra da içinden en basitini seçip onunla oynarlar. Son derecede dağınıktırlar, çünkü onların düşünce dünyalarında yapılacak çok işleri vardır. Odalarını toplamaya gönderirseniz, bunu defalarca söylemeniz gerekebilir. Örneğin "Bu kitabı rafa koyar mısın?" derseniz, o, kitabı eline alır, karıştırmaya başlar, o anda aklına başka bir fikir gelir ve kitabı masanın üstüne bırakır ve aklına gelene koşar. İçlerinde kitap kurdu olanlar da az değildir. Bazıları da kitabın başlıklarına bir göz atar, size kitabın ne demek istediğini özetleyiverir.
Kavramcı olanlar:
Bu gruptakiler insanlardan çok projelerle ilgilenirler. Onlar yarının mühendisleri, mimarları, tasarımcıları, pilot ve astronotlarıdırlar. Onların insancıl olanlardan farkı sakarlıklarının olmamasıdır. İşlerini bir düzene, bir hesaba, bir kurala göre yaparlar. Fiziksel olarak da atletik bir yapıya sahiptirler. Kız çocukları annelerini, erkek olanları da babalarını yönlendirmeye çalışırlar. Bu grubun bir özelliği de, insancılların aksine kendilerini ifade etmekte güçlük çekmeleridir. O nedenle, erken yaşta sigara, alkol ya da uyuşturucu gibi bağımlık yaratan maddeleri kullanmaya yönelebilirler. Eğer annelerine "Benden habersiz odama girme!" diyorsa, mutlaka sakladığı bir bağımlılık maddesi vardır. Bu durumda ana- babaların sezdirmeden kontrolü arttırmaları ve dikkat etmeleri gerekir.
Sanatçı İndigolar:
Sanatçı indigolar diğerlerinden çok daha duyarlı olup, duygusal bir yapıya sahiptirler. Onlar daha çok yaratıcılıkla, sanatla ilgilenirler. Örneğin, onları karanlık bir odaya kapatırsanız orada sessizliğin, yalnızlığın ve karanlığın ne işe yaradığını düşünecekler, işin sanatsal bir yönünü mutlaka bulmaya çalışacaklardır. Meslek olarak kendilerine ya güzel sanatlardan birini seçecekler, ya da öğretmenlik gibi sanatsal yönü olan bir mesleği tercih edeceklerdir. Neticede hedefleri iyi bir entelektüel olabilmektir. Eğer tıp dalına girerlerse daha çok cerrahi, ya da biyokimya bölümünü seçeceklerdir. Çünkü orada araştırıcılık, sanat ve öğretmenlik bir aradadır. Pekçokları, bir sanat dalına girdiklerinde yaratıcının da yaratıcısı olacaklardır. Örneğin müzik bölümüne girmişse, her türlü enstrümanı çalmayı deneyecektir. Ne zaman hangisini çalacağına, en sonunda karar verirler. Onun için onlara bir enstrüman alınmasını değil enstrümanın kiralanmasını tavsiye ederim.
Sanatçı indigolar arasında hiç bale eğitimi almadığı , hiç bale seyretmediği halde bale çalışması yapan ya da bindiği bir otobüsün yolcularını gülmekten kırıp geçiren 1.5 - 2 yaşında komedyen yönü kuvvetli indigolar gördüm.
Boyutlararası İndigolar:
Dördüncü tip indigolar boyutlararası indigolardır. Literatür onların diğerlerine göre daha iri bir yapıya sahip olduklarını yazsa da, ben öyle bir ayırım görmedim. Belliki bu, Türk ırkının bir özelliğindendir. Onlar, daha 1 - 2 yaşındayken bile bir konu görüşülürken söze "Ben zaten bunu biliyordum" diye girebilirler. Onlar gerçekten de çok şey biliyorlar. Daha 2 - 3 yaşındayken bile "Sen bunu yanlış biliyorsun, benimki doğru, seninki yanlış" diyebilirler. Ve sonunda onların haklı olduğunu görürsünüz. Gerçekten onlar dünyaya çok bilerek geldiler. Sokrates gibidirler. Sakindirler. Karşısındaki ana, baba ya da öğretmeni soru, bilgi ve eleştirileriyle şaşkına çevirebilirler. Biliyorsunuz ki Sokrates de, her bilginin insanın içinde olduğunu söyleyen bir filozoftu.
Boyutlar arası indigolar dünyaya yeni felsefe ve dinlerin birliğini getirecek olanlardır. Üstlerine çok varılırsa zorbalık da yapabilirler. Çünkü hiçbir korkuları yoktur. Dört yaşındaki bir indigoya "Korku nedir?" diye sorulduğunda "Evet, ben kendime inanıyorum" yanıtını vermiştir. Yani korkunun nedeninin bilgisizlik olduğunu biliyorlar.
Karşılaştığım 29 yaşındaki mühendis bir indigonun "Benim hiçbir kitap okumaya gereksinmem yok. Her şey burada" diyerek başını gösterdiğini anımsıyorum. Gerçekten de kendisini yakından tanıdığım zaman çok şey bildiğini anladım. Bizlere düşen ise, onları tanımak, onlara inanmak ve gereken değeri vererek onlara sahip çıkmaktır
2. Herkesi hayrete düşüren bir konuşma yetenekleri vardır ( büyümüşte küçülmüş gibi)
3. Çok zekidirler lQ ve EQ leri yüksektir. Ancak ben zihinsel özürlü çocuklar içerisinde de insanı şaşırtan özellikleri EQ leri yüksek çocuklarda gördüm.
4. Son derece sevimli ve insanın ilk görüşte ilgisini çeken bir enerjileri vardır.
5. Sezgisel davranışları çok yüksektir
6. Güzel sanatlara ilgileri çok fazladır
7. Otorite ile kesin problemleri vardır ve kendi üzerlerinde bir otorite tanımazlar, bir kıral veya kıraliçe gibi davranırlar.
8 Okul sorunlu olanlar azımsanmayacak kadar fazladır
9. Son derece inatçıdırlar, katı kuralları reddederler
10. Bir çocuktan beklenmeyecek kadar cesurdurlar
11. Çok acelecidirler. Kuyruklarda beklemek onları fevkalade sıkar
12 Yaşlılar gibi derin derin bir düşünme tarzları vardır. Kendilerine çocuk muamelesi yapılmasından hoşlanmazlar
13 Belirlenmiş ve çok tekrar gerektiren ödevleri yapmakta sıkılırlar ( şu tümceyi üç sayfa yaz gibi)
14 Evde ve okulda yeri gelen bir konuya büyüklerin yada öğretmenin izni olmadan pat diye girebilirler
15 Genellikle yumuşak bir tavır sergilerler, küskünlükleri de çok çabuk geçer. Bu nedenle onlara verilecek en önemli ceza onlarla küskün durmaktır
16 Kendilerini anlamayana aptal muamelesi yaparlar
17 İş birliği ve yardımlaşmayı çok severler, "şunu getir" "bunu getir" gibi emirler vermektense "bana yardım edersen çok sevinirim" derseniz, onların hem yardımınıza koştuklarını hemde çok mutlu olduklarını göreceksiniz
18 Deney gerektiren işleri yapmaktan çok zevk alırlar
19 Olayların nedenini bilmekte ısrarcıdırlar, mantıksız buldukları örf adet ve yasalara uymayı ret ederler
20 Tepeden inme baskıcı sözlere çok kızarlar.( Tanrı seni taş yapar, ya da Baban gelince görürsün gibi)
21. Lüks'e fazla düşkün değillerdir.
22 Cinsel konulara ilgileri çoktur
23 Psişik ya da spritüel konularda yetenekli olabilirler (durugörü, duruişiti v.s)
24 Büyük şahsiyetlerden yada spritüel kişilerden bahsedildiğinde saygı ile dinlerler (Atatürk,Mevlana,Yunus gibi)
25 Tanrı ile, var oluşla ilgili çok sık soru sorarlar
26 İçlerinde özellikle küçük yaşlarda vizyon gördüklerinden söz edebilirler, ancak büyüklerin onların bu yanına yeterince ilgi göstermemeleri nedeni ile büyüdükçe bu yeteneklerini kayıp edebilirler
27 Bazıları çok hızlı ve esprili konuştuğu gibi, bazılarıda çok yavaş ve az konuşmayı tercih ederler
28 Bazıları cesurca büyük sorumluluklar almaktan çekinmezler, içten inandıkları konularda esnek davranırlar
29 Okulda yada evde öğretmenden veya büyüklerinden daha iyi bir metod ile probleme çözüm getirebilirler
30 Diğer kişilere karşı empatileri yüksektir
31 Yalanci, içten pazarlıklı olanlara karşı hem itimatsızlık gösterir, hemde onları alaya alırlar
32 Onlar genelde çok merhametlidir. Düşkünlere, yoksullara, yaşlılara, çocuklara yardım etmekten büyük zevk alırlar, hatta hayatları pahasına korurlar
33 Aralarında az da olsa zihin özürlülerde olabilir.Ancak onları EQ lerinin yüksekliğinden tanıyabilirsiniz.
34 En geri zekalıları bile o müthiş yetenekleri ile alaya alındıklarında sizi rezil edebilirler
35 Genellikle bir işe başlamakta güçlük çekerler, sevdikleri işi ve zamanını bulduklarında ise üç işi birden yapabilirler ( örnek; aynı anda zihinden matematik yaparken Tv.deki çizgi filmi izleyebilirler..)
İndigo Tipleri:
1. İnsancıl olanlar
2. Kavramcı olanlar
3. Sanatçı olanlar
4. Boyutlar arası olanlar
İnsancıl olanlar:
İndigoların içerisinde en çok görülenlerdir. Kitlelere en çok hizmet verecek olan tipler de bunlardır. Onlar, yarının doktorları, öğretmenleri, siyasetçileri, avukatları ve işadamlarıdırlar. Onları tanımak diğerlerine göre çok daha kolaydır. Yeni bir topluluğa girdikleri zaman, oradaki her şahsı sanki daha önceden tanıyorlarmış gibi samimi bir hava içerisinde hiç yabancılık çekmeden herkesle kısa sürede ahbaplık kurarlar. Yani oldukça sosyaldirler, sevecendirler, dost canlısıdırlar, çok güçlü fikirlere sahiptirler. Psikolojik yönden telaşlı ve acelecidirler. Aceleci oldukları için de sık sık sakarlıkları görülebilir. Açık bir değimle frene basmayı unutup duvara çarpan tiplerdir. Küçük olanlar anne ve babalarından çok oyuncak isterler, sonra da içinden en basitini seçip onunla oynarlar. Son derecede dağınıktırlar, çünkü onların düşünce dünyalarında yapılacak çok işleri vardır. Odalarını toplamaya gönderirseniz, bunu defalarca söylemeniz gerekebilir. Örneğin "Bu kitabı rafa koyar mısın?" derseniz, o, kitabı eline alır, karıştırmaya başlar, o anda aklına başka bir fikir gelir ve kitabı masanın üstüne bırakır ve aklına gelene koşar. İçlerinde kitap kurdu olanlar da az değildir. Bazıları da kitabın başlıklarına bir göz atar, size kitabın ne demek istediğini özetleyiverir.
Kavramcı olanlar:
Bu gruptakiler insanlardan çok projelerle ilgilenirler. Onlar yarının mühendisleri, mimarları, tasarımcıları, pilot ve astronotlarıdırlar. Onların insancıl olanlardan farkı sakarlıklarının olmamasıdır. İşlerini bir düzene, bir hesaba, bir kurala göre yaparlar. Fiziksel olarak da atletik bir yapıya sahiptirler. Kız çocukları annelerini, erkek olanları da babalarını yönlendirmeye çalışırlar. Bu grubun bir özelliği de, insancılların aksine kendilerini ifade etmekte güçlük çekmeleridir. O nedenle, erken yaşta sigara, alkol ya da uyuşturucu gibi bağımlık yaratan maddeleri kullanmaya yönelebilirler. Eğer annelerine "Benden habersiz odama girme!" diyorsa, mutlaka sakladığı bir bağımlılık maddesi vardır. Bu durumda ana- babaların sezdirmeden kontrolü arttırmaları ve dikkat etmeleri gerekir.
Sanatçı İndigolar:
Sanatçı indigolar diğerlerinden çok daha duyarlı olup, duygusal bir yapıya sahiptirler. Onlar daha çok yaratıcılıkla, sanatla ilgilenirler. Örneğin, onları karanlık bir odaya kapatırsanız orada sessizliğin, yalnızlığın ve karanlığın ne işe yaradığını düşünecekler, işin sanatsal bir yönünü mutlaka bulmaya çalışacaklardır. Meslek olarak kendilerine ya güzel sanatlardan birini seçecekler, ya da öğretmenlik gibi sanatsal yönü olan bir mesleği tercih edeceklerdir. Neticede hedefleri iyi bir entelektüel olabilmektir. Eğer tıp dalına girerlerse daha çok cerrahi, ya da biyokimya bölümünü seçeceklerdir. Çünkü orada araştırıcılık, sanat ve öğretmenlik bir aradadır. Pekçokları, bir sanat dalına girdiklerinde yaratıcının da yaratıcısı olacaklardır. Örneğin müzik bölümüne girmişse, her türlü enstrümanı çalmayı deneyecektir. Ne zaman hangisini çalacağına, en sonunda karar verirler. Onun için onlara bir enstrüman alınmasını değil enstrümanın kiralanmasını tavsiye ederim.
Sanatçı indigolar arasında hiç bale eğitimi almadığı , hiç bale seyretmediği halde bale çalışması yapan ya da bindiği bir otobüsün yolcularını gülmekten kırıp geçiren 1.5 - 2 yaşında komedyen yönü kuvvetli indigolar gördüm.
Boyutlararası İndigolar:
Dördüncü tip indigolar boyutlararası indigolardır. Literatür onların diğerlerine göre daha iri bir yapıya sahip olduklarını yazsa da, ben öyle bir ayırım görmedim. Belliki bu, Türk ırkının bir özelliğindendir. Onlar, daha 1 - 2 yaşındayken bile bir konu görüşülürken söze "Ben zaten bunu biliyordum" diye girebilirler. Onlar gerçekten de çok şey biliyorlar. Daha 2 - 3 yaşındayken bile "Sen bunu yanlış biliyorsun, benimki doğru, seninki yanlış" diyebilirler. Ve sonunda onların haklı olduğunu görürsünüz. Gerçekten onlar dünyaya çok bilerek geldiler. Sokrates gibidirler. Sakindirler. Karşısındaki ana, baba ya da öğretmeni soru, bilgi ve eleştirileriyle şaşkına çevirebilirler. Biliyorsunuz ki Sokrates de, her bilginin insanın içinde olduğunu söyleyen bir filozoftu.
Boyutlar arası indigolar dünyaya yeni felsefe ve dinlerin birliğini getirecek olanlardır. Üstlerine çok varılırsa zorbalık da yapabilirler. Çünkü hiçbir korkuları yoktur. Dört yaşındaki bir indigoya "Korku nedir?" diye sorulduğunda "Evet, ben kendime inanıyorum" yanıtını vermiştir. Yani korkunun nedeninin bilgisizlik olduğunu biliyorlar.
Karşılaştığım 29 yaşındaki mühendis bir indigonun "Benim hiçbir kitap okumaya gereksinmem yok. Her şey burada" diyerek başını gösterdiğini anımsıyorum. Gerçekten de kendisini yakından tanıdığım zaman çok şey bildiğini anladım. Bizlere düşen ise, onları tanımak, onlara inanmak ve gereken değeri vererek onlara sahip çıkmaktır