Çakra Nedir?
Sanskritçe’den dilimize geçmiş olan çakra kelimesi, sözlük anlamıyla tekerlek ya da çark anlamına gelmektedir. Yoga bağlamında ise daha çok girdap ya da çevrinti anlamında kullanılmaktadır. Lotus adıyla da bilinen çakralar bedenin belirli bölgelerinde bulunan enerji merkezleri olarak tanımlanabilir.
Son yıllarda ‘enerji’ sözcüğünü günlük yaşamda sıkça kullanmaya başladık. Peki, aslında nedir enerji dediğimiz? Enerji, maddede var olan, ısı ve ışık biçiminde ortaya çıkan güç demektir. Bedendeki enerji ise, organların çalışabilmesi ve beden ısısının sürdürülebilmesini sağlayan besin öğelerinin oluşturduğu güçtür. Örneğin, yürümek, konuşmak, ısınmak ve düşünmek enerji gerektirir. Fakat bu enerjiyi göremediğimiz için anlamakta güçlük çekeriz.
Doğrudan ölçülemeyen bir değer olan enerji, türüne göre farklı hesaplamalarla bulunabilir. Günümüzde bedendeki kimi enerji değerlerini ölçebilen makineler geliştirilmiştir. Örneğin, bilgisayarlı tomografi (CAT) ya da manyetik rezonans görüntüleme (MR) bunlar arasında sayılabilir. Fakat bunlar ancak belirli değerleri ölçebilir. Henüz bedendeki tüm enerji değerlerini gösteren (genel kabul görmüş) makineler bulunmamaktadır.
Yogada bahsedilen enerji, hayat enerjisidir ve tüm varlıklarda bulunur. Bedenimizde hareket ettiğinde varlığımızın tüm yönleriyle (fiziksel, zihinsel, duygusal ve ruhsal) ilişki halindedir. Çakra ise, enerjinin devridaim ettiği (tam ve sürekli dönüş, dolaşım halinde olduğu) merkez bölgedir.
Bedende pek çok çakra bulunmasına karşın 7 ana çakra merkezi vardır. Bunlar enerji akışının sağlandığı, omurga boyunca sıralanmış ana merkezlerdir. Enerji akışı doğru sağlanmadığında, o bölgede çeşitli sorunlar ortaya çıkar. Çakralar gözle görünmez olmalarına karşın kendilerini kişideki etkileriyle ortaya koyar ve somutlaştırır.
Çakralar her ne kadar ruhsal enerji girdapları olarak tanımlansa da fiziksel bedendeki belirli merkezlerle ilişkilidir. Daire biçiminde ve hareket halinde bulunan çakraları daha iyi kavrayabilmek için öncelikle bedendeki bağlantılarını anlamak yardımcı olabilir. Çakralar omurga üzerindeki çeşitli bölgelerle ilişkili merkezlerdir. Omurların üst üste sıralanmasıyla oluşan omurga kanalı, bir çeşit geçit oluşturur. Bu kanalın tüm yüzeyleri omur içi sinir ağı adı verilen duyu sinirlerinden oluşmaktadır.
Sinir ağını bir telefon şebekesine benzetebiliriz. Bu ağ sayesinde beyinden alınan mesajlar bedenin çeşitli kısımlarına dağıtılır. Aynı şekilde bedenin herhangi bir yerinde oluşan his de beyne iletilir. Böylece, örneğin beyinden mesajı alan kaslar sayesinde yürüme eylemi gerçekleşir, duyu yolu ile parmağımıza batan iğnenin acısını hissederiz. İşte çakralar bu sinir ağı ile ilişkili yerlerdir ve yogada nadilere karşılık gelir. Nadiler tıpkı sinirler gibi çalışan fakat daha farklı işlevleri olan kanallardır.
Çakralar, duyular yoluyla algılanamadığı için pek çok kişi tarafından varlığı kabul edilmemektedir. Diğer taraftan, çakraların varlığını kabul eden/deneyim yoluyla fark eden kimseler arasında da farklı tanımlamalar bulunmaktadır. Örneğin, çakralar sinir ağı ya da salgı bezleri olarak görece bilimsel temele dayandırılarak tanımlanırken, bir başka tanımlama tamamen ruhsal açıklamalarla yapılabilir. Temelde aynı kavramdan bahsediliyor olsa da bakış açıları ve kültürel farklılıklar nedeniyle tanımlamalar da değişiklik göstermektedir. Bunun bir başka nedeni de, duyular haricinde elde edilen (deneyimlenen) bilginin kelimelere dökülmesindeki zorluktur. Yoga, deneyim üzerine kurulu bir sistemdir ve bu sebeple de sözcükler yoluyla anlatımı her zaman yetersiz kalır.
Çakraların değişik kültürlerde farklı şekillerde sembolize edildiğinden ve önemli olanın kişinin kendi deneyimi olduğundan bahsettik. Burada, çakraların yoga bağlamındaki sembollerinden ve yöntemlerinden bahsetmekteyiz. Pek çok Hint sisteminde olduğu gibi yogada da çakralar lotus çiçeğiyle sembolize edilir. Bu çiçeğin temsili olarak kullanılması anlamlıdır; kişinin tinsel yaşamdaki evrelerini sembolü olan lotusun varoluşu da bu evrelerle benzerlikler taşır: Çiçeğin tıpkı çamurda doğup, suda büyüyerek güneş ışığına ve havaya ulaşması gibi, kişinin bilgisizlikten çıkıp kendi istek ve çabasıyla aydınlanmaya varması bu şekilde simgelenmiştir.