Bir Cadıdan Mektup
Ben bir cadıyım.
Şeytana tapmıyorum, şeytanla ilgilenmiyorum.
Şeytan, hristiyanlar tarafından icat edilmiştir.
Satanizm, hristiyanlığın bir formudur. Ben hristiyan değilim. Pazarları kiliseye gitmiyorum. İsa benim kurtarıcım değil. O sadece 2000 yıl önce yaşamış kutsal bir adamdı.
Cehenneme gitmekten korkmuyorum, çünkü cehenneme şeytana inandığımdan daha fazla inanmıyorum. Reenkarnasyona, bu dünyaya ya da başka bir dünyaya yeniden gelip başka hayatlar da yaşayacağıma
inanıyorum.
Ben kötü değilim.
İnsanlara iyi bir cadı olduğumu söylemek, ya da bana iyi bir cadı olup olmadığımın sorulması kötü cadıların var olduğunu ima ediyor. Dünyada kötü insanlar var, ve doğanın güçlerini başkalarına zarar verecek şekilde kullanan insanlar var, fakat bu insanlar cadı değil.
Bir cadı olmanın temel yasası, "başkalarına zarar vermediğin sürece istediğini yap"tır.
Lütfen bana kedi kurban etmek veya kiliselere saygısızlık etmek gibi şeylerden bahsetmeyin.
Kedilerimi seviyorum.
Kiliselere ya da sinagoglara, o dinlerden bir arkadaşım özel bir durum vasıtasıyla beni davet etmedikçe gitmiyorum. Ve eğer bir kiliseye girersem, beni yıldırım çarpmıyor. Bir hristiyan, yahudi ya da budist de bir pagan ritüeline gelirse, aynı şekilde tanrılarımız onları da çarpıp öldürmeyecektir.
Bu üzerine düşünülmesi gereken bir şey değil mi?
Beş köşeli bir yıldız *pentacle* takmak, bir haç veya davut yıldızı *hexagram* takmaktan daha farklı değildir. Ve eğer sırf sizi kızdırdığı için kendi dinimin, (evet wicca bir din ve tıpkı başka dinler gibi kişisel özgürlük ve haklar kapsamında yasalarca korunuyor) sembolünü kullanmamamı istiyorsanız, diğer tüm dinlerin mensuplarına da aynı şekilde yaklaşmanız gerekir.
Daire içinde 5 köşeli yıldız, dünya tarafından çevrelenmiş hava su ateş ve topraktan ibaret 4 elementi ve ruhu simgeliyor. Bunun nasıl olup da birilerini rahatsız ettiği, küçük pagan zihnimi kurcalıyor.
İşkence görmüş ölen bir adam imajı daha rahatsız edici, oysa her gün binlerce insan açıkça haç takıyor. Lütfen sesinizde o yarı korkmuş yarı büyülenmiş ifadeyle bir kovana mensup olup olmadığımı sormayın. Eğer kovanım hakkında konuşmak istersem zaten konuyu ben açarım. Eğer inancımı/dinimi yalnız başıma uygulayan ve yaşayan biriysem, hakkında konuşacak bir kovanım da yoktur.
Ritüellerimiz her şart altında mumlar, yemek, içecek, şiir, dans, evet ve hatta bir bıçak *athame* içeriyor. Fakat o bıçak sadece havayı kesmek için kullanılıyor, hiç kimsenin etini değil.
Kan içmiyorum.
Bir çeşit vampir değilim.
Siyah giyiniyorum çünkü negatifliği uzakta tutuyor negatiflikten koruyor, ve gerçeği söylemek gerekirse bana pembeden turuncudan ve mor puantiyelerden daha çok yakışıyor. Eğer bana benim dinimle ilgili bir şey sormak istiyorsanız, bir sonraki dolunayın veya mavi ayın ne zaman olduğunu sorun. Ya da mavi ayın ne olduğunu! Bana bitkiler, kristaller, şifa hakkında soru sorun. Hatta sizin için bir aşk iksiri hazırlamamı isteyebilirsiniz.
Başka insanlara büyü yapmıyorum, ve sizi daha güzel daha zayıf veya daha arzulanır yapmak adına size de bir büyü yapmam.
Aşık olduğunuz kişinin sizi sevmesini sağlamak için bir büyü de yapmam.
Bana güvenin, bunu istemezsiniz, bunun gerektirdiği karmayı ne siz istersiniz ne de ben!
Bu bir manipulasyon şeklidir, başkasının özgür iradesine müdahale etmek, onun gücünü almaktır.
Bu hiç de iyi bir şey değil.
Ayrıca sizi rahatsız eden birini durdurmak için bir bağlama büyüsü de yapmam.
Büyü yapmak, birlikte yaratmak ile ilgili bir şeydir.
Bir cadı olasılığın motorunu ateşlemek adına evrensel enerji ve tanrılarla birlikte çalışır.
Paraya mı ihtiyacınız var?
Patronunuzu maaşınıza zam yapması için büyülemeye kalkışmayın. Basitçe, evrenden hayatınıza yönelmiş bolluk akışını artırmasını isteyin. Bu hiç kimsenin özgür iradesini ihlal etmez.
Bana cadı avıyla ilgili bir kitap vermek, bir yahudiye soykırımla ilgili bir kitap vermek gibi bir şey. Hiç komik değil, ve de kabaca!
Evet, Salem'e giderim fakat ölüme mahkum edilmiş bir kaç zavallı insan cadı olduğu için değil, orada güzel pagan mağazaları olduğu için. East Cowflop isminde bir kasabada güzel pagan mağazaları olsaydı oraya da giderdim!
Beni inancımdan ve kendimden utandırmaya çalışmayın.
Beni dönüştürmeye ya da "kurtarmaya" çalışmayın.
Üzerime kutsal su serpmeyin.
Arabamın ön camına veya sıramın üzerine kitapçıklar/broşürler bırakmayın.
Kurtarılmaya ihtiyacım yok.
Cadılar, cadı olmak için insanları devşirmedikleri gerçeğinden gurur duyuyor.
Biz sadece öyleyiz, ve etrafımızda bulunanlar nasıl düşündüğümüzü, nasıl hareket ettiğimizi ve iç huzurumuzu görüyor. Birisi yalnızca "nasıl bir cadı olurum" diye sorduğu zaman onu bağrımıza basarız. Ben asla hiç kimsenin aracılığıyla dini bir broşür dağıtmam. Bu mektubu saymazsanız öyle bir şeye de sahip değilim.
Sizden değişmenizi istemiyorum.
Sadece lütfen anlamanızı istiyorum.
Eğer anlamak istemiyorsanız, o zaman sadece beni rahat bırakın.
Şeytana tapmıyorum, şeytanla ilgilenmiyorum.
Şeytan, hristiyanlar tarafından icat edilmiştir.
Satanizm, hristiyanlığın bir formudur. Ben hristiyan değilim. Pazarları kiliseye gitmiyorum. İsa benim kurtarıcım değil. O sadece 2000 yıl önce yaşamış kutsal bir adamdı.
Cehenneme gitmekten korkmuyorum, çünkü cehenneme şeytana inandığımdan daha fazla inanmıyorum. Reenkarnasyona, bu dünyaya ya da başka bir dünyaya yeniden gelip başka hayatlar da yaşayacağıma
inanıyorum.
Ben kötü değilim.
İnsanlara iyi bir cadı olduğumu söylemek, ya da bana iyi bir cadı olup olmadığımın sorulması kötü cadıların var olduğunu ima ediyor. Dünyada kötü insanlar var, ve doğanın güçlerini başkalarına zarar verecek şekilde kullanan insanlar var, fakat bu insanlar cadı değil.
Bir cadı olmanın temel yasası, "başkalarına zarar vermediğin sürece istediğini yap"tır.
Lütfen bana kedi kurban etmek veya kiliselere saygısızlık etmek gibi şeylerden bahsetmeyin.
Kedilerimi seviyorum.
Kiliselere ya da sinagoglara, o dinlerden bir arkadaşım özel bir durum vasıtasıyla beni davet etmedikçe gitmiyorum. Ve eğer bir kiliseye girersem, beni yıldırım çarpmıyor. Bir hristiyan, yahudi ya da budist de bir pagan ritüeline gelirse, aynı şekilde tanrılarımız onları da çarpıp öldürmeyecektir.
Bu üzerine düşünülmesi gereken bir şey değil mi?
Beş köşeli bir yıldız *pentacle* takmak, bir haç veya davut yıldızı *hexagram* takmaktan daha farklı değildir. Ve eğer sırf sizi kızdırdığı için kendi dinimin, (evet wicca bir din ve tıpkı başka dinler gibi kişisel özgürlük ve haklar kapsamında yasalarca korunuyor) sembolünü kullanmamamı istiyorsanız, diğer tüm dinlerin mensuplarına da aynı şekilde yaklaşmanız gerekir.
Daire içinde 5 köşeli yıldız, dünya tarafından çevrelenmiş hava su ateş ve topraktan ibaret 4 elementi ve ruhu simgeliyor. Bunun nasıl olup da birilerini rahatsız ettiği, küçük pagan zihnimi kurcalıyor.
İşkence görmüş ölen bir adam imajı daha rahatsız edici, oysa her gün binlerce insan açıkça haç takıyor. Lütfen sesinizde o yarı korkmuş yarı büyülenmiş ifadeyle bir kovana mensup olup olmadığımı sormayın. Eğer kovanım hakkında konuşmak istersem zaten konuyu ben açarım. Eğer inancımı/dinimi yalnız başıma uygulayan ve yaşayan biriysem, hakkında konuşacak bir kovanım da yoktur.
Ritüellerimiz her şart altında mumlar, yemek, içecek, şiir, dans, evet ve hatta bir bıçak *athame* içeriyor. Fakat o bıçak sadece havayı kesmek için kullanılıyor, hiç kimsenin etini değil.
Kan içmiyorum.
Bir çeşit vampir değilim.
Siyah giyiniyorum çünkü negatifliği uzakta tutuyor negatiflikten koruyor, ve gerçeği söylemek gerekirse bana pembeden turuncudan ve mor puantiyelerden daha çok yakışıyor. Eğer bana benim dinimle ilgili bir şey sormak istiyorsanız, bir sonraki dolunayın veya mavi ayın ne zaman olduğunu sorun. Ya da mavi ayın ne olduğunu! Bana bitkiler, kristaller, şifa hakkında soru sorun. Hatta sizin için bir aşk iksiri hazırlamamı isteyebilirsiniz.
Başka insanlara büyü yapmıyorum, ve sizi daha güzel daha zayıf veya daha arzulanır yapmak adına size de bir büyü yapmam.
Aşık olduğunuz kişinin sizi sevmesini sağlamak için bir büyü de yapmam.
Bana güvenin, bunu istemezsiniz, bunun gerektirdiği karmayı ne siz istersiniz ne de ben!
Bu bir manipulasyon şeklidir, başkasının özgür iradesine müdahale etmek, onun gücünü almaktır.
Bu hiç de iyi bir şey değil.
Ayrıca sizi rahatsız eden birini durdurmak için bir bağlama büyüsü de yapmam.
Büyü yapmak, birlikte yaratmak ile ilgili bir şeydir.
Bir cadı olasılığın motorunu ateşlemek adına evrensel enerji ve tanrılarla birlikte çalışır.
Paraya mı ihtiyacınız var?
Patronunuzu maaşınıza zam yapması için büyülemeye kalkışmayın. Basitçe, evrenden hayatınıza yönelmiş bolluk akışını artırmasını isteyin. Bu hiç kimsenin özgür iradesini ihlal etmez.
Bana cadı avıyla ilgili bir kitap vermek, bir yahudiye soykırımla ilgili bir kitap vermek gibi bir şey. Hiç komik değil, ve de kabaca!
Evet, Salem'e giderim fakat ölüme mahkum edilmiş bir kaç zavallı insan cadı olduğu için değil, orada güzel pagan mağazaları olduğu için. East Cowflop isminde bir kasabada güzel pagan mağazaları olsaydı oraya da giderdim!
Beni inancımdan ve kendimden utandırmaya çalışmayın.
Beni dönüştürmeye ya da "kurtarmaya" çalışmayın.
Üzerime kutsal su serpmeyin.
Arabamın ön camına veya sıramın üzerine kitapçıklar/broşürler bırakmayın.
Kurtarılmaya ihtiyacım yok.
Cadılar, cadı olmak için insanları devşirmedikleri gerçeğinden gurur duyuyor.
Biz sadece öyleyiz, ve etrafımızda bulunanlar nasıl düşündüğümüzü, nasıl hareket ettiğimizi ve iç huzurumuzu görüyor. Birisi yalnızca "nasıl bir cadı olurum" diye sorduğu zaman onu bağrımıza basarız. Ben asla hiç kimsenin aracılığıyla dini bir broşür dağıtmam. Bu mektubu saymazsanız öyle bir şeye de sahip değilim.
Sizden değişmenizi istemiyorum.
Sadece lütfen anlamanızı istiyorum.
Eğer anlamak istemiyorsanız, o zaman sadece beni rahat bırakın.